Ara Cho ile Öncü Ol
Ara Cho (@aracho216), Seul'de yaşayan bir dansçı ve koreograf. 1MILLION Dance stüdyosunun (@1milliondance) üyesi olan Ara, geleneksele saygı duruşunda bulunurken dansı ileriye taşımaktan da geri kalmayan hızlı hareketlerle amansız yaklaşımını sergiliyor. Ara ile dans hareketlerinin ve gardırop tercihlerinin arkasındaki felsefeleri konuştuk.
Seni dansa çeken şey ne oldu ve dans etmeye nasıl başladın?
Üniversitenin ikinci senesinde, şans eseri izlediğim bir dans grubunun performansı beni çok etkiledi. Sonra ünlü break dans grubu "T.I.P Crew"da stajyer olarak dansı öğrenmeye başladım.
Dans, hayatımı tamamen değiştirdi. Eskiden içe kapanık ve pasifken daha enerjik, bağımsız oldum ve öz güven kazandım. Kore toplumunda yüksek eğitime ve akademik başarıya çok değer verilmesine rağmen profesyonel dansçı olmaya karar verdim. Bunu yapmamın nedeni yaşadığım deneyimi, yani dansın pozitif enerjisini başkalarıyla paylaşmak istememdi.
Kendini hareketlerle nasıl ifade edebildiğini anlatabilir misin? Bu doğal bir yetenek mi yoksa öğrenmen gereken bir beceri mi?
Kendimi hareketlerle nasıl ifade edeceğimi öğrenmedim. Benim için doğal oldu. Çoğu dansçı için de böyle olduğunu düşünüyorum, çünkü dans, kendini ifade etmek için harika bir araçtır. Doğal bir aktivitedir. Benliğinin dans stiline yansımaması imkansızdır.
Kişisel stilini nasıl tanımlarsın? Giydiklerin danstan nasıl etkilenir?
Kişisel stilim feminen ama aynı zamanda güçlü. Bu stil, aynı zamanda fiziksel gücümü öne çıkaran hareketlerle kendimi ifade etmeme yardımcı oluyor.
1MILLION'un kreatif liderlerinden biri olarak kendin gibi olmak ile yeni nesil için rol modeli olmak arasında nasıl denge kuruyorsun?
Kişisel gelişim için küçük ama sağlıklı alışkanlıklar edinmeye odaklanıyorum. Düzenli antrenman rutini, haftalık planlama ve yaratıcı düşünceyle fikir oluşturma gibi günlük alışkanlıklar başta küçük gibi görünebilir. Ama bu rutinler, sürekli olarak uygulandıkları takdirde uzun vadede büyük fark yaratır.
Öğrencilerinde ve dünya genelinde dansçılarda gördüğün, geleceğe iyimser bakmanı sağlayan bir şey var mı?
Öğrencilerim ve tüm dünyadaki dansçılar bugün çok yönlü. Dansı sadece vücudun hareketi olarak algılamıyorlar. Dansı kendini ifade etmenin bir aracı ve güncel trendler arasında benzersiz bir stil oluşturma fırsatı olarak görüyorlar.
Bu dansçılar, başkalarına veya çevrelerine güvenmek yerine kendi başına bir şeyler yaparak başarılı olmaya çalışıyorlar. Bu da güçlü bir sinerji oluşturuyor. Harcadıkları çabanın kültürel gelişim üzerinde çok olumlu bir etkisi olduğuna inanıyorum.
Break dansın 2024 Olimpiyatlarına eklenmesi ihtimali hakkında ne düşünüyorsun? Dansın her tarzıyla daha çok kabul gördüğünü hissediyor musun? Hissediyorsan bu senin için ne anlam ifade ediyor?
Break dansın 2024 Olimpiyatlarına eklenme ihtimali beni heyecanlandırıyor. Bunun iyi organize edilmiş bir sisteme katılmak ve daha çok kabul görmek için harika bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Öte yandan, dans ile gelen ifade özgürlüğünün kalıplar içine alınmayacağını umuyorum.
Sosyal medya sayesinde dans yarışmaları daha erişilebilir hale geldi. Dansla ilgilenenlerin sayısı artıyor. Dansın sadece profesyonellere özel bir aktivite olarak değil, herkesin yapabileceği bir aktivite olarak görülmesi gerektiğine inanıyorum.
Bize yaratıcılığın için ilham aldığın umulmadık yerlerden bahsedebilir misin?
Genellikle iç tasarımlardan ilham alıyorum. İlginç yapılar ve metro haritası gibi modeller, bir alan algısı oluşturuyor ve kompozisyon ve koreografi akışı oluşturmam için bana ilham veriyor.
Çalışmalar, spor yapmayı bırakan genç kadınların sayısının genç erkeklerden iki kat fazla olduğunu gösteriyor. Sevdiği aktiviteyi yapmayı sürdürmesi için gerekli öz güveni bulmakta zorlanan birine ne söylersin?
Herkesin kendi yolu olduğuna inanıyorum. Bence yaptığın işe inanıyorsan ne kadar çok engelle karşılaşırsan karşılaş, başarı gelecektir. İmkansız diye bir şey yoktur.
Dikkat çekici kombinler giymek cesaret ister. Kendin gibi olma cesaretini nereden buluyorsun?
Koreograf ve dansçı olarak performansımın temasına ve ruh haline uygun çeşitli stillerle denemeler yapıyorum. Genellikle referans görüntülere bakıyorum, sonra da küçük değişiklikler yapıp kişiselleştiriyorum.
Yine de giymesi büyük cesaret gerektiren kombinler oluyor. Böyle durumlarda hiç düşünmüyorum; kendime, profesyonelliğime ve grup üyelerinin beni cesaretlendireceğine güveniyorum. Kombini giydikten sonra kendimi bir sınırı aşmışım gibi hissediyorum. Sonra da kendime daha çok uyku gibi küçük bir ödül veriyorum. Bu, stresimi kontrol etmeme yardımcı oluyor.
Kişisel stilin ne mesaj veriyor? Senin hakkında kelimelerin yetersiz kaldığı bir şey söylüyor mu?
Ben sessiz bir insanım. Ama bu, güçlü fikirlerim olmadığı anlamına gelmiyor. Dışarıdan sıradan gibi duran giysiler giymeyi ve sonra bir aksesuarla özel bir dokunuş katmayı seviyorum. Stilimin kimliğimi hiçbir filtreden geçirmeden yansıttığını düşünüyorum.
Stil sanat mıdır yoksa tavır mıdır?
Benim için stil bir sanattır ve tercih ettiğim ifade biçimi olan dansı zirveye çıkaran bir araçtır.
