Bu Editörün Renkli Giysilere Getirdiği Yaklaşım, Beklenmeyene Hazır Olmayı Öğretiyor

Kültür

New York'lu editör Michelle Li soyut baskılar, yapılar, parlak renkler ve Indiana'da büyümenin verdiği öz güvenle harmanladığı stilleriyle sınırları zorluyor.

Son güncellenme tarihi: 17 Ağustos 2021
Okuma süresi: 6 dk
Modadan Fazlası: Michelle Li'nin Gösterişli Stili

"Modadan Fazlası", yıldızı parlayan yaratıcı isimlerin, kişisel stil ve kimlikleri kendi bakış açılarıyla yorumladığı bir seri.

Michelle Li giysilerde, makyajda ve saçta renklerle oynamaya bayılıyor. Bu sıradan bir sevgi değil; renklerle oynamayı tasarım okulunda aldığı renk teorisi dersinde öğrenmiş. Michelle, bu ilgisini şu sözlerle açıklıyor: "Bu, renklerin birlikte nasıl çalıştığını anlamama çok yardımcı oldu. Şimdi renk evrelerinden geçiyorum. [Bir rengi] alıyorum ve farklı tonlarla denemeler yapıp birlikte nasıl durduklarına bakıyorum."

Modadan Fazlası: Michelle Li'nin Gösterişli Stili

Michelle, Indiana'da büyürken mütevazı Ortabatı dünyasının dışına çıkmak istiyordu. Çıkış kapısı moda oldu. O günleri şu sözlerle hatırlıyor: "Teşvik edilmeye ve yaratıcı modaya çok açtım. Çok fazla şeye erişimimiz yoktu. Bu da bize kaynaklarımızı iyi kullanmayı öğretti."

Bugün New York'ta yaşayan moda editörü, şehir merkezindeki komşularının stili ve modasından sürekli ilham aldığını söylüyor. Kendi stili oldukça farklı. Desenler ve baskıların, doku katmanları ve hacimle çarpıştığı stillerinin hepsinin temelinde sneaker'lar bulunuyor. Michelle, bu trende geç katıldığını kabul ediyor.

Ancak ayakkabıların tek özelliği güzel görünmeleri değil. Michelle, moda söz konusu olunca en çok değer verdiği niteliğin işlev olduğunu söylüyor. Ayrıca hevesli bir sporcu olan Michelle, programı elverdikçe tenis oynuyor, koşuyor ve bisiklete biniyor. Bu sohbette Michelle ile stil yolculuğunu ve rahatlık ve rengin onun için nasıl önem kazandığını konuştuk.

Modadan Fazlası: Michelle Li'nin Gösterişli Stili

Baştan başlayalım. Doğduğun yer kimliğini nasıl şekillendirdi?

Çocukluğumun ilk yıllarını, beyaz nüfusun çoğunlukta olduğu Indiana, Greenwood'da geçirdim. Ailem Çin'den göçmüş. Mahalledeki tek Asyalı aileydik. Kendimi hep yabancı gibi hissettim. Sonra Carmel'e taşındık. Orada daha çok Asyalı vardı. Önce buna mutlu oldum ama sonra "Farklı olmak istiyorum." demeye başladım. Modayla ilgilenmeye ve kendimi özel, farklı hissetmek için modayı kullanmaya başladım. Arkadaşlarımla giyinip süslenmeyi çok severdik. Tişört üzerine spor sütyeni giyerdik ve çok çılgın, farklı olduğumuzu düşünürdük. Tüm bunlar, bana stil oluşturmanın değerini öğretti.

Ortabatıda ilham kaynağını nasıl buldun? Stilini tanımlamaya nasıl başladın?

Lise filmleri izlemeyi çok severim. Kostüm tasarımını ve karakterleri tanıtmak için farklı stillerin nasıl kullanıldığını incelerim. Aynı filmi tekrar tekrar izler ve notlar alırdım. Keşke 30 Olsam, çok izlediğim filmlerden biriydi. Filmdeki modaya bayılıyordum. Lisedeki giyim stilimi oradaki giysilerin etkilediğini düşünüyorum.

Banliyöde [büyürken] AVM'de ne bulursan onu alırdın. Oradakilerden farklı bir giysi bulabilirsen çok özel olduğunu düşünürdün. Kısacası her şeyin oturmaya başladığı, çok özel bir zamandı. Önemli olan nereye gittiğin veya ne giydiğin değil, nasıl giyindiğindi. Bu da çok güzel bir şey.

Modadan Fazlası: Michelle Li'nin Gösterişli Stili
Modadan Fazlası: Michelle Li'nin Gösterişli Stili

Bugün New York'ta yaşıyorsun. Bu şehirde moda hakkında neler öğrendin?

Herkesin stilinden öğrenilecek bir şey var. Hep Spring Street'te bisikletine binerken gördüğüm yaşlı bir kadın var. 60'larında olmalı ve muhteşem bir stili var. Bana enerji ve ilham veriyor. Bana neyin yakışacağını bilecek kadar kendimi tanıyorum. Bu yüzden farklı insanların stillerini görüp hoşuma giden ve kopyalamak istediğim ayrıntıları seçebildiğim için kendimi şanslı sayıyorum.

Modadan Fazlası: Michelle Li'nin Gösterişli Stili

Stilin Çinli köklerinden nasıl etkilendi?

Estetiğimden çok zihin yapımı etkiledi. Yaptığım işlerden, oluşturduğum kombinlerden, kişisel stilimden gurur duyarım ve arkasında dururum. İnce çizgili ve parlak renkli çiçek desenlerine neden bu kadar ilgi duyduğumu düşündüğümde, aklıma annemin Amerika'ya geldiği zamanlarda nasıl giyindiği geliyor. Amerikan elbiselerini yeniden yorumlarken farklı Çin baskıları giyerek kendi kültürüne sadık kalmaya çalışmış.

Modadan Fazlası: Michelle Li'nin Gösterişli Stili

"İnce çizgili ve parlak renkli çiçek desenlerine neden bu kadar ilgi duyduğumu düşündüğümde, aklıma annemin Amerika'ya geldiği zamanlarda nasıl giyindiği geliyor."

Modadan Fazlası: Michelle Li'nin Gösterişli Stili

Renk, stilinin kimliğini tanımlayan bir öğe. Renklere nasıl yaklaşıyorsun?

Giysilere eklenen bir rengin miktarını değiştirmekten, diğer renklerden nasıl tepki göreceğine ve aralarındaki ilişkiye bakmaktan hep keyif almışımdır. Bununla birlikte, asla kullanmam dediğim renkler de var. Nedense asla sarı giymem. Muza benziyormuşum gibi hissediyorum. Renk aslında çok tehlikelidir, çünkü çok belirli bir mesaj verebilir. Stilimde hata yaptığım çok oluyor. Kendime bakıyorum ve "Cadılar Bayramı'nda giyilecek bir şey oldu." diyorum.

Modadan Fazlası: Michelle Li'nin Gösterişli Stili

Neden stiline sportif bir hava katmaya başladın?

Geçmişte çok fazla rahatsız giysi giydim. Bu yüzden artık bir numaralı önceliğim rahatlık. Hemen hemen sadece sneaker giyiyorum. Spor giyim stillerinin modern, işlevsel yapılarını daha feminen stillerle birleştirmeyi çok seviyorum. Bu denkleme renkleri eklemek de eğlenceli bir bulmaca çözmek gibi oluyor.

Modadan Fazlası: Michelle Li'nin Gösterişli Stili

Spor giyimden bahsetmişken sneaker kültürü hakkında ne düşünüyorsun?

Japonya'da bir kitapçıdayken bir anda sneaker kültürünün ne kadar köklü bir geçmişe sahip olduğunu fark ettim. Air Max, Air Force 1 ve Nike Shox'un geçmişini ve evrimini anlatan Nike katalogları karşıma çıktı. Bu benim için önemli bir andı ve kendime şöyle dedim: "Bu konu hakkında daha fazla bilgi edinmek ve kendi sneaker'ımın hangisi olduğunu bulmak istiyorum." Bu aralar Nike VaporMax Plus'ı çok seviyorum. Ortaokulda hep Nike Shox'um olsun istemiştim ama maddi durumumuz buna elvermemişti. Dolayısıyla bunu yaparak küçük Michelle'in isteğini yerine getirmiş oldum.

Programın bu kadar yoğunken aktif kalmayı nasıl başarıyorsun? En iyi yöntemin nedir?

Çocukken tenis oynardım. Tenis oynamayı severim ama New York'a taşındığımda tenis kortlarının çok az olduğunu gördüm. Günde üç saat tenis oynardım. Bu yüzden buradaki ilk birkaç yılımda antrenman rutinimi oturtmakta zorlandım. Rasgele dersler alırdım ama asla devam etmezdim. Şimdi çok koşmaya başladım. Eskiden koşmaktan nefret ederim. Hayatım boyunca koşuyu sevmeye çalıştım. "Her gün 8 kilometre koşmalıyım." diye düşünmek yerine "Ruh sağlığım için, aklımı boşaltmak için koşmak istiyorum." diye düşünmeye başladım. Bu çok işime yaradı. Az koşsan bile kendini iyi hissediyorsun. Uzun bir günün ardından, çok yorgun olsam bile koşuya çıkmaya gayret ediyorum. Sabahları 30 dakikamı Instagram'da harcıyorsam koşuya da 30 dakika ayırabilirim.

Yazan: Sydney Gore
Fotoğraflar: Elizabeth Wirija

Yazılma tarihi: Eylül 2020

Orijinal yayınlanma tarihi: 18 Ağustos 2021