İstikrar, Beynin ve Vücudun İçin Neden Çok Önemlidir?

Kaslarını hızla kuvvetlendirmek istiyorsan daha çok mu daha az mı tekrar yapmalısın? Eksantrik egzersizler? Kas karışıklığı? Yüksek yoğunluklu interval antrenmanı? Aslında düzenli olarak çalışmak (yani istikrarlı olmak), fitness düzeyin üzerinde diğer değişkenlerden çok daha fazla etkiliymiş.

UNSW Tıp Fakültesi öğretim görevlisi ve çalışmanın baş yazarı Dr. Mandy Hagstrom, "Antrenmanın hafif veya ağır olması, tükenene kadar çalışmak veya çalışmamak, kuvvet kazanmak açısından düşündüğümüz kadar önemli olmayabilir." diyor. Hagstrom'un incelemesinde, ortalama 15 hafta boyunca haftada iki ila dört antrenman yapan kadınların yağ dışı kütlesinde ortalama yüzde 3,3 artış, üst vücut kuvvetinde yüzde 25 artış ve alt vücut kuvvetinde yüzde 27 artış olduğu ve bunun nasıl antrenman yaptıklarından bağımsız olduğu görüldü. Hagstrom, bu sonucu şöyle açıklıyor: Nasıl olursa olsun düzenli şekilde antrenman yapmak, genellikle toplam hacmi artırır ve bu açıdan uzun süreli değişiklikler yapmak için önemlidir (Hagstrom, istikrarın erkeklere de faydalı olmaması için hiçbir neden olmadığını söylüyor).

Peki bu senin için ne anlama geliyor? Çok basit. Hagstrom, hangi türde antrenman yapacağını, ne kadar uzun çalışacağını, hangi spor aletlerini kullanacağını çok kafana takıyorsan tıpkı motivasyonun azaldığında, programın dolu olduğunda, bitkinlik hissettiğinde veya hava bozduğunda olacağı gibi ilerleyemeyeceğini söylüyor. O yüzden ayrıntılara kafa yormak yerine nasıl olursa olsun antrenman yapmaya öncelik vermelisin. O zaman performansını düşüren bu faktörlerden etkilenmezsin.

İstikrar sadece vücudunu değişime hazırlamakla kalmaz, aynı zamanda beynini de etkiler. Semper Fi & America's Fund spor programları yöneticisi ve sertifikalı zihinsel performans danışmanı Dr. Amanda Leibovitz, "İstikrarlı bir alışkanlık, yeni bir yol açmaya benzer. Sabah 6'da antrenman yapmak ya da akşam koşusuna çıkmak gibi yeni bir şey yapmak istediğinde, kendine yeni bir yol açarsın. Başta yürümekte zorlanabilirsin. Ama istikrarla birlikte bu yolda yürümen daha kolay hale gelir." diyor. Sonunda, vücudun ve beynin o yolu diğer yola (aktiviteyi yapmama yoluna) tercih eder, çünkü aktiviteyi yapma yolunu izlemek artık daha kolaydır.

İstikrarın daha derin etkileri de var: İstikrar oluşturmak, kendine bakış açını değiştirir. Leibovitz, yapacağını söylediğin şeyleri (antrenmana başlamak, dışarıdan yemek söylemek yerine yemek pişirmek) yapmaya başladığında kendine güveninin artacağını söylüyor. Bunu bir kez yakaladıktan sonra da bir daha kaybetmek istemezsin.

İstikrarlı olmak kolay olmayabilir. Ama illa zor olması da gerekmiyor. Massachusetts Amherst Üniversitesi spor psikolojisi direktörü Dr. Nicole Gabana, "İstikrar oluşturmaya çalışırken karşılaşılan en büyük tuzaklardan biri 'ya hep ya hiç' yaklaşımıdır." diyor. Yani "Bu antrenmanda gereken ağır dambıllar yok, o yüzden yapamam" veya "45 dakikam yok, o yüzden koşmayacağım" yaklaşımı. Gabana, "Ama bir şey yapmak, hiçbir şey yapmamaktan her zaman daha iyidir." diyor. Bazı antrenmanlar iyi geçmediyse kimin umurunda? Neyi yapmadığını veya neyi daha iyi yapabileceğini düşünmek yerine, yaptığın her şey için kendini alkışla. Çünkü canın istememesine rağmen bir şey yapmış olmak, bir daha antrenmanı ekmeyi düşündüğün zaman bundan vazgeçmene yardımcı olacaktır.

Sonuçta önemli olan şey şudur: Elindekilerle ne yapabiliyorsan onu yap. Bu, özenle açtığın daha sağlıklı ve mutlu bir yolda ilerlemen için yeterlidir.