Hayal Kurmaya Devam

Air; stillere, şarkı sözlerine ve tarzlara ilham verip sporcuları ileriye taşıdı. Bir ayakkabının nasıl görünebileceğini ve ne demek olabileceğini yeniden tanımladı. Bunlara rağmen bazıları başarısız olmasını bekliyordu.

Her şey bir mühendisle başladı: Frank Rudy. Frank, tam olarak bir planı olmamasına rağmen yarı geçirgen bir zar içine büyük moleküllü gaz hapsedebileceğini düşünüyordu. Ancak başta Air'i, koşu deneyimini daha rahat ve yüksek performanslı hale getirmek yerine kayak botlarının uyumunu ve desteğini iyileştirmek için kullanmıştı. Koşucuları desteklemeye yöneldikten sonraki adımlarda da işler maceracı mühendisin beklediği kadar iyi gitmedi. İlk tanıtımlardan birinde prototipler patladı.

Nike ilişkisi de neredeyse kurulamayacaktı. Rudy marka temsilcisini bir ayakkabı etkinliğinde çok kısa süresi kalmışken yakalayabildi. Kurucu ortak Phil Knight ile telefon konuşmasını arkadaki bir koridordan gerçekleştirdi ve onayını haftalar sonra, içinde Air demosu bulunan bir çift Cortez ayakkabı ile 20 dakikalık basit bir test koşusunda alabildi.

Gerisini anlatmaya bile gerek yok diyebilirdik ama Air'in karşısına daha farklı zorluklar çıktı.

Elle üretilen prototipler uzun test koşularında başlangıç noktasından kilometrelerce uzakta patlayarak giyenlerin buz gibi havalarda geri dönmesine neden oldu.

Rudy'nin gizlilik ısrarı nedeniyle süreci baştan sona bilen kişi sayısı çok azdı.

Nike'ın ilk Air ayakkabısı olan Tailwind'i gümüş rengi boyayla satışa sunma kararı, ayakkabıların haftalar içerisinde dağılmasına neden oldu.

Plastik bal peteği yapısına sahip olan Spider'dan karton kutuya benzer Corrugated Air'e kadar bazı alternatif yenilikler hiçbir zaman gün ışığına çıkamadı.

Görünür Air'in 1980'de üretilen ilk modelleri, bir plastik satıcısının poliüretan hakkında konuşmak için Nike'a geldiğinde aynı odada oturan Frank Rudy ile karşılaşmasıyla ortaya çıktı.

Yönetim kurulundaki bazı kişilere göre Air Max "ucuz bir pazarlama taktiğiydi".

Kaburgalar ve ciğerlerden esinlenen Air Max 95 ve dağ bisikletleriyle su damlalarının önemli rol oynadığı ikonik AM97 gibi temel tasarımlar, alışılmadık ilham kaynaklarına sahipti.

Başta birçok kişi VaporMax'in bölmeli tasarımını ve 360 derece Air yastıklamayı (tabanı doldururken sera gazı SF6'nın yerine nitrojen kullanılmasıyla AM360'ın kendisi de önemli bir yenilikti) sorgulamıştı. Ancak ikisi de çok başarılı oldu.

Air yenilikçisi Bill Peterson, ekibe Nike'ın dışındakilerle konuşmamalarını "çünkü konuşursanız ne kadar salak olduğumuzu anlarlar" dendiğini hatırlıyor. Ancak onlar olmadan teoride cesur davranma ve gerçeklikten bilgi edinip uygulama yaklaşımı günümüze kadar dayanmazdı. Yukarıdaki videoda ve ikonik konumlarda bize katılarak Air yolculuğunu daha iyi öğren ve Nike by You ile hikayenin bir sonraki bölümünü yaz.