Duyguların Sana Ne Söylüyor?

Stres yapma. Keyfine bak. Kafana takma, mutlu ol. Nike kıdemli performans direktörü ve Nike Performance Council üyesi Ryan Flaherty, bu yaklaşımı kabul etmiyor. Flaherty, bazen kaygı duyman gerektiğini söylüyor: "Duymuyorsan senin için endişelenirim."

Meditasyon ve farkındalık alanlarında uzmanlaşmış olan Nike Performance Council üyesi ve Headspace'in kurucu ortağı Andy Puddicombe, çoğumuzun bazı duyguları iyi, bazı duygularıysa kötü olarak gördüğünü söylüyor. "'Kötü' duyguların bize hissettirdikleri hoşumuza gitmez, o yüzden onlara direniriz. Ama bu direnç, aslında onları daha güçlü hale getirir." diyen Puddicombe, rahatsızlık veren duygulara karşı rahat olmak için meditasyon yapmayı öneriyor: "Meditasyon yaparken bu duygulardan kurtulmaya çalışmazsın. Onlarla dost olmaya, onları kabullenmeye çalışırsın." (Başlangıç olarak her gün birkaç dakika sessizce oturabileceğini ve bu duyguların gelip gitmesini gözlemleyebileceğini söylüyor.)

Zor duyguları tümüyle deneyimlemek, çevren hakkında sana önemli bilgiler verebilir. Güç toplama üzerine uzmanlaşmış olan Nike Performance Council üyesi ve spor fizyoterapisi klinik uzmanı Sue Falsone, "Kaygı, aslında bir sinyaldir. Sana dünyada yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu söyler." diyor. Falsone, bu durumun seninle ilgili olmadığını bilmenin o duyguyu kabul etmeyi kolaylaştıracağını söylüyor.

Çok satan "Grit" kitabının yazarı olan psikolog Dr. Angela Duckworth, bu "sinyali" evrimimizin merkezi olarak görüyor. Duckworth, stres ve kaygının köklerinin milyonlarca yıl içinde gelişen "savaş ya da kaç" sistemimizde yer aldığını söylüyor. "Ataların tehlikeye stres ile yanıt vermeseydi hayatta kalamazdı. Koronavirüs krizini ele alalım. Stres olmasaydın belki de ellerini 20 saniye yıkamaya başlamazdın. 'Bir şey olmaz.' deseydin önlem almazdın. Bunlar uyum tepkileridir. Stresin negatif bir his olduğu gerçeği, işe yaramasının nedenlerinden biridir." diyen Duckworth, gerçekten zor deneyimler karşısında stres duymanın insani bir tepki olduğunu ekliyor.

Diğer duygular da nahoşluklarını evrime borçlu olabilir. Yalnızlık üzerine uzmanlaşmış olan Nike Performance Council üyesi ve nörolog Dr. Stephanie Cacioppo, "Susaman, sıvı kaybetmiş olduğun anlamına gelir. Vücudun, hayatta kalmak için suya ihtiyacın olduğunu söyler. Susuzluk gibi yalnızlık da hayatında bir şeyin eksik olduğunu söyler. Yalnız olduğunda başka insanlarla bağ kurman gerekir." diyor.

Zor duygulardan kaçmak mümkün olmayabilir ama bu, onları etkileyemeyeceğin anlamına gelmiyor. İşte başlangıç için yapman gerekenler.

Öncelikle kendine yüklenmeyi bırak. Falsone, "Kendini iyi hissetmemek normal bir durumdur. Her şeyden önce bunu kabul etmelisin." diyor.

Sonra duygularını serbest bırak (bir noktaya kadar). Duckworth, "Stres olduğumuz gerçeği bizi strese sokmamalı." diyor. Kartopu etkisini durdurmak için aktif bir şekilde hoş duygular kanalize et. Duckworth bunu Üç İyi Şey adını verdiği 30 saniyelik bir egzersizle yapıyor: "Son 24 saat içinde olan, küçük veya büyük üç güzel şeye odaklanıyorum. Genellikle dikkatimiz negatif olaylara yoğunlaşır. Evrimimiz gereği tehlikelere karşı ufku tararız. Bu egzersiz, gözümüzden kaçabilecek şeylere dikkat etmemizi sağlar." Bunu her sabah uyandığında yapmayı dene.

Puddicombe'un Budistlerin Sevgiden Doğan Şefkat dediği duyguyu uyandırmak için yaptığı bir uygulama var: "Benim için önemli olan bir kişiyi düşünüyorum. Onu, sevdiğini bildiğim bir yerde otururken düşünüyorum. Nefesimi verirken gitgide daha sağlıklı, mutlu ve rahat görünmeye başladığını hayal ediyorum. Onun mutluluğuna odaklanmak, bana keyif veriyor ve yokluğunu hissettiğim bağı kurmamı sağlıyor." Puddicombe, bunun gibi egzersizlerin seni olumlu eylemler gerçekleştirmeye yönlendirebileceğini de söylüyor: "İnsanlar bazen meditasyonu hayattan kaçış gibi görür. Bence meditasyon, hayata yaklaşmaktır. Meditasyonla yakaladığın zihin durumunu günlük hayatına taşırsın."

Dr. Cacioppo son olarak tüm bunları birbirine bağlayan basit bir tavsiye veriyor: "Kendinin en iyi dostu ol." En iyi dostun seni cesaretlendirir, yargılamaz ve kendini nasıl hissedersen et seni her açıdan destekler. Dr. Cacioppo şu soruyu soruyor: "Neden bunu kendimize yapmıyoruz?"

Bugün öğrendiklerinin ardından soru şuna dönüşüyor: "Neden bugün başlamıyorsun?"